"Her görüntü 'fotoğraf' mıdır?"

Ki kendisi hediyedir. Malum bilgileri özenle ve zevkle not aldığım ajandama gözüm takılır tamda ön sözünde bahsi geçtiği gibi 'olmayan kelimeler'i düşünür dururum. Daha açık ifadeyle, hislerimi, tam olarak söylemek istediğimi ya da bir durumu ifade edecek kelimeyi bazen kafam zonklayana dek arar, ne ki bulduklarım kifayetsiz kalır, üstünde çalıştığım yazımı, dolayısı ile eksik yahut yarım kalmış olarak bir dosyaya aktarırım. Bitmemiş yazılarım o yüzden hayli kabarıktır...
Öğrencilerimden, özel ders verdiğim 'fotoğrafçı' adaylarından bazen yazı yazmalarını isterim. Gördüklerini, ruh halini ya da bir anısını yahut herhangi bir konuyu kağıda dökmelerini isterim. İlk tepki şöyle gelir: 'Aman hocam, yazar mı olacağız?' Hemen hazır cevabımı yetiştiririm: 'Evet, iyi bir fotoğrafçı olmak için biraz yazar da olmalısınız şair de ressam da. Hatta biraz sosyolog, biraz psikolog... Ve tüm disiplinlerden, bilim dallarından haberdar. Ve dört yana, hem de sonuna kadar açılmış olmalı antenleriniz... Yoksa ortalamadan öteye geçemez, birbirini tekrar eden, yansılayan furyaya katılırsın. Harcadığınız onca emek de cabası. Ne çekerseniz çekin, ama asla unutmayın ki hepsi de çok değerlidir. İşte bunun için, kavramsal ve kuramsal olarak asgari fotoğraf bilgisine sahip olmalısınız...

'Ben işin temelini, birazda doğru fotoğraf çekmesini öğreneyim yeter' diyen öğrencilerim de oluyor. Buna cevabımsa şöyle oluyor: 'İyi ya işte, fotoğraf çekmek, maalesef onlarla mümkün. Ki derler ki 'fotoğraf, yürekle çekilir'. Aksi halde ne derse, ne bilgiye ne de başka şeylere ihtiyaç vardır. Açılır kullanma kılavuzu öğrenilir makine.  Neyin nereden, nasıl çekileceğini de gösteren 'fotoğraf gezilerine' katılıp 'harika', 'çok güzel olmuş', 'eline sağlık' türünden methiyeler dizilen fotoğraflarda çekilebilir. Ama unutmamalı ki, her görüntü fotoğraf mıdır yoksa kaba bir kayıt mı tartışılır...

Engin Kaban